Üreticinin şuanki zor durumunu anlamak empati kurmak için biraz köy hayatını yaşamak lazım. Köy hayatı derken köyde zaman geçirmeyi kast etmiyorum. Ben köyde doğup 7 yaşına kadar hayatımı köyde sürdürdüm. 14 yaşıma kadar her okulların kapanışında 3 aylığına köyde yaşamış biriyim. Okulu atılıp iş hayatına başladığımda artık arada babam köye çagırırsa giden biri haline gelmişdim. Babamın vefatı ile köye dönüş yaptım sağlık koşularım el verdikce köyde yaşadım. Doğduğumla sonradan gördüklerim çok farklıydı.
Yıllar önce babama yardım ettiğim dönemlerde ırgatlık yapıyor hiç bir şeyden haberim olmadığını farkına vardım . Babamla tartışır bazı şeyleri eksik yaptığını anlatırtım. E zaman bir gün babamın yerine koydugunda bende eksik yapmaya başladım. Bu eksikleri mecburiyetden değil maliyetlerden olduğunu farkına vardım. Atalarımızın şu sözü aklıma geliyor Bekara karı boşamak kolaymış. Babamda isterki gübresini tam atsın herşeyini dört dörtlük yapsın, ama yapamıyordu. Ben ise boş boş konuşuyordum tabi bunu yıllar sonra ırgatlıkdan ağalığa terfi ettigimde anladım. Tabiki Züğürt agada diyebilirsini
Ben ayağa kaldığımdan beri çiftci hep zor durumda olmuştur. Köylere dikkatli bakarsanız bu olmuşluğun faturasını görebilirsiniz içi boş cocuk seslerinden uzak yerleşkeler görürsünüz. Bunca yıl tarım ve hayvancılıkda insanların bukadar caresiz olduğuna ilk defa şahitim. Tabirimi mazur görün piç atar gibi ortalığa atmışlar. Düşünün herkes sırtınızdan para kazanıyor ama bir tane sizi koruyan kurum ve kuruluş yok. Tarım ve hayvancılık sekteye uğradığında ülke zor durumda kalaçaklarını bildikleri halde ses çıkarmayan şerefsizler topluluğu var.
Aslında çiftcinin çok parada gözü yok geçinecek kadar emeği karşılığını istiyor. Bugün yaşadığım bir olayı anlatmak isterim. Geçenlerde Gümüşhanenin kelkit ilçesinden Abdultalip ERTUÇ bir tarım ürünü sattık. Kargo buğün Abdultalip ERTUÇ arkadaşımıza gitmiş ürün kapıda ödeme olduğunda parasını vermek istemiş postacı hayır kapıda ödeme yok demiş. Ürünü teslim alan arkadaş beni aradı hesap numarası istedi. Abdultalip ERTUÇ arkadaşımız bize söylemese biz farkına bile varamayız. Abdultalip ERTUÇ büyüten yoğuran helalı haramı ögreten iklime köy diyebiliriz dünyanın en helal işlerinden birini yapıyoruz ve üzerine terimizi bırakıyoruz. Ama bugün başımızda olanlar Abdultalip ERTUÇ diyorki köyü terk et.
Bugün bizi yönetenler şunu bilmelidirlerki bu dünyada sonuna kadar hakkımızı arayacağız. Yarın maşerde ise yere dökülen terimizin damlaları şahitlik edecek tüm haramzadelere
Henüz yorum yok.