Yıllar önce Adana’daki bir tohum firmasının sitesinde, sadece reklam ve site trafiğini artırmak için yazılmış birkaç yazı görmüştüm. O dönem ben de maralfalfa hakkında kendi blogumda bir yazı paylaşmıştım. Yazıya buradan ulaşabilirsiniz: Maralfalfa Otu Yem Bitkisinin Özellikleri O günlerde bu bitkinin ülkemizde büyük bir etki yaratacağını düşünmüyordum. Açıkçası yanılmışım: Maralfalfa yıllar içinde “hayvancılığın kurtarıcısı” olarak lanse edildi. Peki gerçekten öyle mi?
Benim Deneyimim
Kendi arazimde denemek için maralfalfa ektim. Ancak hiçbir zaman kışı atlatamadı. Başlangıçta “7 yıl biç, hiç yeniden ekmeye gerek yok” deniliyordu. Sonra bu söylem değişti: “Doğu bölgelerinde her yıl ekilmesi lazım” dendi. Şimdi de doğuya adaptasyon çalışmaları yapıldığı söyleniyor. Benim gözlemim şu: Hiçbir bitki tek başına hayvancılığı kurtaramaz. Maralfalfa ise ortalama 4 yıldır ekiliyor, ancak hayvancılığı kurtardığına dair ciddi bir örneğe rastlamadım. Kurtaran tek şey, maralfalfa çeliği satanların cebi oldu.
Soru İşaretleri
Burada Tarım İl Müdürlüklerine de bir soru sormak istiyorum: Maralfalfa otunun ithalat izin belgesi var mı? Kaçak hayvana, kaçak tütüne, kaçak eşyaya izin yoksa buna neden var? Bu soruların cevaplanması gerektiğini düşünüyorum.
Bana göre maralfalfa, ülke şartlarında kocaman bir balon. Belki Hindistan gibi sıcak iklimlerde avantajlı olabilir ama Türkiye’de yaygınlaşması pek mümkün görünmüyor. Şimdiye kadar hayvancılığa gerçek anlamda bir katkı sağladığını da görmedim.
Henüz yorum yok.